Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, barış müzakerelerini desteklemek amacıyla 2023'ün en önemli toplantılarından birini Abu Dabi'de gerçekleştirdi. Bu tarihi görüşme, iki komşu ülke arasındaki uzun süredir devam eden gerginliklerin sona ermesi ve kalıcı bir barış anlaşması sağlama umutlarını artırdı. Uluslararası gündemde geniş yankı uyandıran bu buluşma, iki liderin güçlü bir irade ortaya koyarak, bölgedeki krizlerin çözümüne yönelik samimi adımlar atma kararlılığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Aliyev ve Paşinyan, 2020'deki Dağlık Karabağ savaşının ardından yaşanan gelişmeler ve mevcut durumu değerlendirmek amacıyla bir araya geldiler. Bu savaş, bölgedeki istikrarsızlığı artırırken, iki tarafın da kayıplar verdiği bir çatışma halini almıştı. Ancak, son yıllarda her iki liderin de barış adına attığı adımlar, bölgesel iş birliğinin yeniden inşası için olumlu bir atmosfer oluşturdu. Abu Dabi'deki görüşme, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi değil, aynı zamanda Orta Asya'daki daha geniş bir barış sürecinin de başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Görüşmenin ana gündem maddesi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında güven artırıcı önlemler ve kalıcı bir barış anlaşmasının temellerinin atılmasıydı. İki lider, Kafkasya'nın geleceği için bir araya gelip, karşılıklı güven tesis eden adımlar atılmasına dair mutabakat sağladılar. Bu bağlamda, sınırlarda yaşanan gerginliklerin azaltılması ve iki taraf arasındaki ticari ilişkilerin canlandırılması yönünde birçok öneri gündeme geldi. Özellikle ekonomik iş birliğinin artırılması, bölge halklarının günlük yaşamına olumlu katkılar sunabilir. Bunun yanı sıra, kültürel ve insani projelerin de hayata geçirilmesi yönünde atılacak adımlar, iki ülke halkları arasında daha iyi bir diyalog ortamı yaratabilir.
Abu Dabi'deki bu buluşma, uluslararası toplumun da dikkatini çekti. Rusya, Avrupa Birliği ve ABD'nin temsilcileri görüşmelere gözlemci olarak katıldılar. Bu, bölgenin barış sürecinde dış güçlerin de rol oynaması gerektiğinin bir işareti. Özellikle Rusya'nın bölgedeki tarihi etkisi, bu görüşmelerin sonucunu doğrudan etkileyebilir. Diğer yandan, Avrupa Birliği'nin barış sürecine katkı sunma isteği, bölgesel istikrar açısından yeni bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, Aliyev ve Paşinyan'ın Abu Dabi'deki buluşması, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri değil, tüm Kafkasya bölgesinin istikrarını da etkileyecek öneme sahip. Barışın kalıcı hale gelmesi için atılan adımlar, uzun vadede her iki ülkenin de ekonomik geliştirilmesi ve sosyal huzuruna katkı sağlayabilir. Her ne kadar süreç zorlayıcı ve karmaşık olsa da, bu tür diyalogların sürdürülmesi, barışa giden yolda umut verici bir adımdır. İki liderin samimi iletişimi ve karşılıklı anlayışa dayalı bir yaklaşım benimsemesi, herkesin beklediği çözümün anahtarı olabilir.