2025 yılı Liseye Geçiş Sınavı (LGS) geride kaldı ve öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında sınavın zorluğu üzerine tartışmalar sürüyor. Sınav, özellikle Türkçe, İnkılap Tarihi, Din Kültürü, Yabancı Dil, Matematik ve Fen Bilimleri dersleri üzerinden değerlendiriliyor. Bu yazıda, her bir branşın zorluk seviyesini, soru tiplerini ve öğrencilerin sınavdan aldığı notları detaylı bir şekilde ele alacağız. Sınavın nasıl geçtiği konusunda öğrenci yorumları da sıklıkla dile getirilmektedir. Şimdi, 2025 LGS'de neler yaşandığına bakalım.
Türkçe bölümünde soruların, önceki yıllara göre biraz daha anlam derinliği gerektirdiği ifade ediliyor. Öğrenciler, anlam bilgisi ve sözcük türleri üzerine sorularla karşılaştıklarını belirtiyor. Deneme sınavlarında sıkça rastladıkları kelime bilgisi sorularının yanı sıra, paragraf sorularının daha karmaşık bir yapıda olduğu gözlemlendi. Birçok öğrenci, paragrafların okunması ve soruların yanıtlanması arasında geçirdiği süreyi artırdığını, bu sebeple zaman yönetiminin kritik bir faktör haline geldiğini vurguladı. Özellikle, geçmiş sınavlarda daha sık karşılaşılan tarihsel ve kültürel unsular içeren metinler yerine, bu yıl daha genel ve soyut metinlerin yer alması, öğrencileri zor durumda bıraktı.
Matematik ve Fen Bilimleri bölümleri, LGS’nin en dikkat çekici ve zorlayıcı kısımlarından biri olarak öne çıktı. Matematikte, birçok öğrenci için zorlayıcı olan karmaşık kavramlar ve çok adımlı matematik soruları yer aldı. Bazı öğrenciler, bu bölümde belirli konulardaki soruların, beklentilerinin üzerinde olduğunu; ancak bazı arkadaşlarının ise daha önceki sınavlara göre daha kolay geldiğini belirtti. Fen Bilimleri bölümünde ise, temel kavramları ölçen sorular yanında uygulamalı ve deney tabanlı soruların gelmesi, öğrencilerin konuları ne kadar iyi anladığını ortaya koydu. Bu durum, bazı öğrencilerin temel bilgileri ile pratik uygulama becerilerini sınayarak, hem teorik hem de uygulamalı olarak öğrenmelerini sağladı.
Özetle, 2025 LGS sınavı, hazırlanan öğrencilere zorlu bir deneyim sundu. Öğrenciler arasında yapılan anketlerden elde edilen verilere göre, genel olarak sınavın zorluk seviyesinin orta düzeyin üzerinde olduğu yönünde bir görüş hâkim. Ancak, her öğrencinin kendi hazırlık süreci ve bu süreçteki deneyimlerinin sonuçları, sınavdan aldıkları puanları etkilemiş durumda. Sınav sonuçlarının açıklanmasına az bir süre kala, tüm eğitim camiasının gözleri bu mevzuda yoğunlaşmış durumda. Şimdi sonuçlarla birlikte, başarılı olan öğrencileri ve ihtiyaç duyanları daha iyi bir geleceğe yönlendirmek için neler yapılabileceği üzerine tartışmalar artacak.
